Close
Giriş Bilgileriniz

4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: !!!!Varg Vikernes!!!!

  1. #1
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Alexi_Laiho çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Jun 2009
    Mesajlar: 2.796
    Beğendiği Mesajlar: 405
    576 Mesajına 981 beğeni yapıldı.

    Standart !!!!Varg Vikernes!!!!




    Bebek yüzlü şeytan.
    Black Metal’in Abilerinden.
    Burzum grubunun tek elemanı...
    Arkadaşını defalarca bıçakladıktan sonra alnının ortasına bıçağı saplayabilecek ve bunu da soğuk kanlılıkla anlatıp hiç üzülmediğini söyleyebilen bir adam. Norveç’in en büyük cezası olan 21 yıl ağır hapis cezasını aldıktan sonra da gülebilen biri.
    şeytan aslında yakışıklıdır ibaresinin nedeni..

    Varg Vikernes’in gerçek adı Kristian’dır. Fakat bu ismini asla kullanmamıştır. 11 Şubat 1973’te saat 21:58 te Norveç’in Bergen şehrinde doğdu. bir rivayete göre varg hamileliğin 6. ayının 6. gününün 6. saatinde doğmuştur.bunun ne derece doğru olduğunu bilinmiyor. asıl ismi kristian'dır fakat gerek düşünce yapısı gerek mevkisi bakımından (hristiyanlık karşıtı)asıl ismini hiçbir zaman kullanmak istememiş ve varg ismini kullanmıştır.fakat bu kanuni bir isim değişikliği değildir ve bundan önce birçok farklı isim kullanmıştır.

    babası irak'ta çalıştığı için irak'ta kaldığı bir yıl sayılmazsa varg bergen'de büyüdü.gençliği süresince etrafındakilere hep bergen'in ormanlarınıvahşi hayvanlarınısert dağlarını sevdiğini anlatırdı ve aradan yıllar geçtikten sonra onu tanımak için yapılan bir röportajda; soğuk bir kış gecesinde ormanda tek başınıza yürüyün işte o zaman 'o gerçekten konuşuyor' sözüyle neyi kastettiğimi anlarsınız. şeklinde konuşmuştu. diğer insanlar sadece ağaçlar ve kayaları görüyorken vargtroller ve gölgeler arasında dans eden elfleri hayal ediyordu.varg'dan önce bu tür şeylerin hayalini kuran son norveçli theodor kittelsen bu tarz fantastik resimler çizmişti ve varg'ın bu resimlerden bazılarını albüm kapağı olarak kullandığı söylenir.





    varg gençlik yıllarında iki arkadaşıyla birlikte uruk-hai isimli projesi üzerinde çalışmaya başladı fakat diğer iki elemanın bir kız için birbirine girmesi ve varg'ın old funeral elemanlarıyla tanışması üzerine provalar durduruldu.uruk-hai tolkien'in orta dünyasındaki sauron'un high-orc larına verilen isimdir (oo'rok-high).bunlar tipik viking berserker ine benzerler.varg niçin uruk-hai ismini seçtiğini tolkien; sauron'u odinn den esinlenerek yaratmış ve bu durumda uruk-hai de odin'in hizmetkarlarına benzer.uruk-hai nin gondor'a saldırması vikinglerin charlemagne'ın yönettiği hristiyan fransa'ya saldırmasına uruk-hai nin rohan'a saldırması ise vikinglerin hristiyan ingiltere'ye saldırmasına benzer.fakat neticede vikingler de sauron ve orkları gibi kaybettiler. şeklinde açıklıyor.

    kilise kundaklamalarının ardındaki sembolizmi düşününce bunun hristiyanlığa karşı açılmış bir savaş olduğu açıkça görülmektedir.varg için ise bu sadece bir intikam davasıdır.bundan yaklaşık bin yıl önce norveç'te hristiyanlar kiliseler dışındaki tüm tapınaklara zarar vermişlerdi ve paganları kazıklara bağlayarak yakmışlardı.varg herzaman kendini odin'in savaşçısı olarak gördüğü için pagan dinlerin öcünü almak zorunda olduğunu hissetti.

    Birçok grupla çalışmalar yaptıktan sonra tamamen kendine ait olan Burzum’u kurdu. Yaptığı müzik kesinlikle farklı ve karanlıktı. Sadece black metal değil dark ambient çalışmaları da oldu. Black metal dinlemeyen birine bile Burzum kendisini dinlettirdi. Çünkü gerçekten farklı çalışmaları var. Gecenin bir yarısı karanlık bir ortamda dinlendiğinde cidden insanının psikolojisini etkileyebilecek bir müzik olduğunu kabul etmek gerek. Bu kadar karanlık bir müzik yapan adamın kendi düşünceleri çok daha beter.





    Kendisi bir Neo-pagandır ve hristiyanlıktan gerçek anlamda nefret etmektedir. 12. yüzyıldan beri ayakta duran (1883 te restore edilmiş) büyük bir kısmı tahtadan yapılmış norveç'in en çok saygı gören kilisesi fantoft kirke 6 haziran 1992 de norwegian black metal sahnesi altında ortaya çıkan neo-pagan bir topluluk tarafından kundaklandı ve kilise tamamiyle yandı.varg yanan kilisenin fotoğrafını Aske EP albümüne kapak yaparak olayı ölümsüzleştirdi. olaylara müzikal açıdan yaklaşarak hareketin militan kısmını yönetti.buna rağmen norveç polisi hiçbir zaman onun işlevi hakkında gerçek bir bilgiye sahip olmadı.





    Daha sonraki araştırmalarda ortaya çıkan sonuç Black Metal Inner Circle adlı örgütün işi olduğu ve bu örgütte Varg’ın olduğu anlaşılmıştır. Daha sonra Varg 3 tane kilise yakmaktan suçlu bulunacaktır. Holmenkollen Kilisesi Skjold Kilisesi ve Åsane Kilisesi. Black Metal Inner Circle örgütünün bir üyesi de Mayhem grubundan Euronymous’tur. Varg’ında yakın arkadaşıdır ve Varg onun grubunda bas gitar çalmıştır. Euronymous daha şeytani ve sert bir imaj yaratmasına rağmen masum yüzlü Varg tarafından öldürülecektir. Varg’ın Euronymous’u neden öldüğü bilinmemektedir. Varg onu nasıl öldürdüğünü ifadesinde soğuk kanlılıkla anlatmıştır. 9 Ağustos 1993’te O'nu 23 yerinden bıçakladığını ve en son kafasına bıçağı saplamadan önce zaten onun öldüğünü biliyor olduğunu söyledi.Euronymous’u öldürmesi ile ilgili «Onu öldürdüğüm için kendimi hiç de kötü hissetmemiştim. Eğer onu canlı bıraksaydım hayatım üzerine yeni bir girişimde bulunmasına izin vermiş olurdum.» açıklaması yapan Varg Vikernes 21 yıl ağır hapse çarptırıldı ve hapishaneden müzik yapmaya devam etti. 2003 yılında hapishaneden kaçtı. Çalıntı bir arabayla yakalandığında üzerinde AG3 silah 700 mermi ve yüksek miktarda patlayıcı bulundu. Videosunda yakalanışını izleyebilirsiniz. Kendisine yardım eden kişiyi de gizli tuttu. Buda cezasına 14 ay ilave edilmesine neden oldu.

    Varg'ın tek kişilik burzum adlı grubu diğer Black Metal gruplarından farklı. Çünkü kendisi açıkça dile getirdiği gibi Şeytana bile inanmıyor. Varg hepsinden çok daha tehlikeli bir adam. Tam bir faşist. Ama ne yazık ki birçok genç hapishaneye mektuplar atarak ona ulaşmayı deniyor. Kendisi de artık en sonunda “heil satan” diye başlayan mektupları okumadan çöpe atacağını açıklamıştır. Yani bazı gençler onu tapınacak bir adam olarak görmektedir. Hatta kendisini filozof olarak kabul edenler bile var. Tüm bunlara rağmenBurzum dinleyen kişilere satanist gözüyle bakmak çok yanlış olur. Kısaca kendisi bir müzik dehası fakat bir manyaktır.




    Müziğe o zamanlar (80’lerin ikinci yarısı) altın çağını yaşayan death metal le ve tek kişilik grubu Uruk-Hai’la başlamış daha sonra Burzum ismini almış black metal in yaratıcılarından biri olmuştur.´Asıl İsmi Alias Cristian Vikernes’tır ancak Cristian ismini anlamından dolayı reddedip Kendini Varg Vikernes olarak tanıtmayı yeğlemiştir. Burzum Black metal tarihinin en sansasyonel projelerinden biridir. Kilise yakmak (Norveç geçmişinde Hristiyanlığı yayanlar paganlara zorlamayla din değiştirttiklerinden daha sonra Varg onlardan intikam almak amaçlı birkaç kilise yakmıştır) diğer müzik gruplarını tehdit etmek gibi sansasyonel vakalarının en önemlisi Varg Vikernes’in Mayhem üyesi Euronymous’u bıçaklayarak öldürmesidir. Bu olaydan sonra Burzum ve Mayhem dünya çapında tanınan gruplar olmuşlardır.Grupta Varg Vikernes dışında yer alan tek eleman 1993 tarihli Aske EP’sinde bass çalan Samoth’tur. 21 yıllık hapis hayatına 1993’te başlamıştır ve hapiste geçirdiği yıllar içerisinde düşüncelerini olgunlaştırıp en az 2 kitap 2 albüm yayınlamıştır. Artık o Norveç paganizminin savaşçısı olmaktan çok savaşçıların akıl aldıkları bilge rolünü üstlenmiştir.

    1993 yılında mayhem de mysteriis dom sathanas albümünün kayıtlarına girmeden önce varg gruba bassçı olarak dahil oldu. grupta olduğu sürece count grischnackh nickini kullandı.varg ve euronymous blackmetal sahnesinde en çok dikkat çeken iki kişi oldu.euronymous müzikal olarak hep şeytani bir imaj yaratmaya çalıştı. varg için ise şeytan geri plandaydı ve norveç kültürüne bağlı kalarak norveç mitolojisini konu edinmek istiyordu. bu durum varg ve euronymous'u iki kutup haline getirdi.Ayrıca black ortamında Varg ve euronymous krallık için birbirine rakip durumdaydı ve savaş kaçınılmazdı...baterist hell hammer'e göre savaş olacak ve en iyisi tarafların kozlarını paylaşıp sonucu görmek..bu dünya Varg ve euronymous için dar....demişti....




    Euronymous ta kişilik olarak Varg'tan hiç geri kalmıyordu..hatta ileride bile denilebilir...Euronymous kişilk ve yaşam anlayışı olarak tamamne karanlık ve negatif birisiydi...hem onun bu yapısı..hem liderlik özellikleri ve hemde Black metalin baş gruplarından olan mayhemin kurucusu olması onu kral durumuna getiriyordu...onun bu karanlık kişiliği mayhem solisti 22 yaşındaki dead in ormanın ortasında müzik kayıtlarını yapmak için grubun kullandığı bir evde bleklerini kesip pompalı tüfekle beynini dağıtarak intihar etmesiyle iyice ön plana çıkmıştı...çünkü zaten psikolojik sorunları olan ölümden başka bişey düşünmeyen.depresifhiç gülmeyen içine kapanık olan dead'i intihar konusunda cesaretlendirdiği söyleniyordu ve dead intihar ettikten sonra cesedini ilk bulan Euronymous tu ve polisler gelene kadar dead in beyni dağılmış olan cesedinin resimlerini çekip ilerde albümde yayınlamıştı....öyleki bu durum dead in dostu olan gitarist necrobutcherin gruptan ayrılmasına neden oldu....Varg'a göre Euronymous pis bi satanistti..kendisi ise şeytana inanmıyor ama hristiyanların işkence yaparak ortadan kaldırdığı atalarının dini olan paganizmi yeniden yaşatmaya ve intikamını almaya adıyordu....


    kilise kundaklama olayları ile ilgili euronymous basının karşısına çıkarak evet kiliseleri kundaklayan hristiyan karşıtı bir örgüt var ve bu tür olaylara devam edilecek gibi bir açıklama yaparak uzun süredir faaliyetlerine gizli olarak devam eden inner circle örgütünü deşifre etmiş oldu. Bu Varg'ın hiç hoşuna gitmedi...




    varg'ın euronymous'u öldürme sebebi her zaman tartışma konusu oldu.euronymous varg'dan borç alarak piyasaya sürdüğü burzum albümlerinin tamamını sattıktan sonra yaptığı kazançla daha çok albüm piyasaya sürmek yerine parayı kişisel borçlarını ödemek için kullandı.varg'a bir röportajda o'nu para için mi öldürdüğü sorulduğu zaman; hayır onu kesinlikle para için öldürmedim.zaten çok daha fazlasını kazanma imkanım vardı.bu saçma bir dedikodu.kazancı sadece 5100$ dı. onu öldürmekle elime 5100$ geçmedi. açıklamasını yapmıştı.
    euronymous'un varg'ın kız arkadaşına sarktığı için aralarının açık olduğu dedikoduları da vardı.varg'a o'nu bir kız için mi öldürdüğü sorulduğunda ise; ortaya sürekli saçma sapan fikirler atılıyor. kız arkadaşım ben euronymous'u öldürene kadar böyle bir kişinin varlığından bile haberdar değildi.çünkü kız arkadaşım metalci değildi ve açıkçası yaptığım şeylerle pek ilgilenmiyordu.bildiğim kadarıyla euronymous'un da arasıra birlikte olduğu kadınlar dışında hiç kız arkadaşı olmadı.bu saçma bir yalan.
    varg başka bir röportajda olaya şöyle açıklık getiriyor; helvete'yi sırf annesi ve babası rahatsız olduğu için kapattığını söyledi ve akın akın gelen müşteriler kapıda kaldı.şeytan imajına bürünmüş bir ana kuzusu.ne kadar aptalca.de mysteriis dom sathanas albümünün kayıtlarında benim hiç bir grup elemanıyla problemim yoktu ve birlikte çok eğleniyorduk fakat hellhammer da dahil olmak üzere biz euronymous'la birarada olmak istemiyorduk. kayıtlarda artık o'nu öldürmemizi söyleyerek şakalar da yapmıştı.metal camiasındaki euronymous a olan soğukluk bir kaç ay daha devam etti ve daha fazla insan o'nun nasıl bir moron olduğunu anladı.artık benden gerçekten nefret etmeye başlamıştı.o'na göre insanların o'na olan saygısını kaybetmesine ben sebep olmuşum.bir bakıma da söylediklerinde haklıydı.o'na karşı olan fikirlerimi hiçbir zaman saklamadım ve insanlar da benim düşüncelerime katıldı.artık metal sahnesinin 1 numaralı adamı değildi ve bunun da benim suçum olduğunu söylüyordu.herkes asıl nedenin bu olduğunu asıl kişi olmak için yarıştığımızı düşünüyordu.bu sadece euronymous için önemliydi.mayhem trondheim'den snorre w. yi gitarist olarak kadrosuna ekledi.bergen'de kendi evini satın alıncaya kadar benimle birlikte kalmasına ve oturma odamda uyumasına izin verdim.snorre kendi evini satın alıp taşındı. artık evde tektim ve bu andan itibaren euronymous benimle ilgili planlar kurmaya başladı.beni öldürmek istiyordu.ona göre tüm bu problemlere sebep olan bendim ve ben öldükten sonra ortada hiç bi sorun kalmayacaktı.planlarını paylaştığı birkaç müzisyen bana o'nun planlarını açıkladı.euronymous onlara güvendiği için herşeyi anlatmıştı fakat belli ki onlar benimle daha samimiymiş. euronymous snorre'u telefondan aradı ve o'na herşeyin normale dönmesi için benim ortadan kalmamın gerektiğini söyledi ve diğerlerine anlattığı planları snorre a da anlattı.euronymous bunları söylerken snorre hepsini bana telefonda dinletti. artık emindim çünkü sadece en yakın arkadaşlarına planlarını söylüyordu.snorre la konuştuğu gün ondan bir mektup aldım. mektup gayet olumluydu hatta arkadaşçaydı.daha önceen katılmadığım bir anlaşmayı imzalamam için benimle buluşmak istediğini söylüyordu.ancak planlarını uygulaması için beni ayarlamaya çalıştığını biliyordum.arkadaşlarına da anlattığı gibi önce beni (bir silahla) bayıltacak ellerimi ve ayaklarımı bağlayarak araba bagajına koyacaktı ve şehir dışında kırsal bir yerde beni bir ağaca bağlayarak ölene kadar bana işkence yapacaktı ve tüm bunları kameraya çekecekti



    bütün bunlar karşısında o kadar sinirlenmiştim ki. bu herif kendini ne b*k sanıyordu bilmiyorum.oslo'ya gitmeye karar verdim.kontratı o'nun eline vererek siktir git diyecektim.bu şekilde ondan uzaklaşacaktım ve bir daha benimle iletişim kurmamasını sağlayacaktım.herşey normale dönecekti.ayrılmadan önce snorre da euronymous'a vereceği yeni gitar riffleri olduğu için benimle gelmek istedi.saat 21:00 da bergen'den ayrıldıkyolda arabayı sırayla sürdük ve 3:00-4:00 arası oslo'ya ulaştık.arka koltuğa geçerek kemerimi çıkardım ve snorre'a onu güvenli bir yere koymasını rica ettim.belinizde bir bıçak varken uyumak hiç te güvenli olmaz.ulaştığımızda ben uyuyordum. kapıya geldik ve zile bastım.uyuyordu.kim olduğumu sordu ve ismimi söyledim.daha sonra gelemezmisin? diye sorması üzerine sadece kontratı imzalayıp gideceğimi söledim ve beni içeri aldı.bu sırada snorre sigarasını yakmış merdivenlerde beni bekliyordu.euronymous beni sinirli bir şekilde kapıda karşıladı.kontratı o'na verdim ve artık iyice sinirlenmişti.bana kapının eşiğini göstererek gitmemi söyledi.o'na doğru bir adım atınca iyice panikledi. hareketleri duruşu bakışı garipleşmişti ve karnıma bir tekme attı.o'nu kapıya ittim ve biraz sersemledi.tekmesinden etkilenmemiştim ama o anki şartlar içinde bile yaptıkları bana komik gelmişti.karşımdaki gecenin yarısında kendisini bruce-lee zanneden bir kaçıktı.kendini döşemeden mutfak tarafına doğru attı.mutfaktan bir bıçak bulacağına emindim.eğer bir bıçak alırsa benim de bir bıçak bulmam gerekecekti.getirdiğim bıçak ise kemerimi arabada unuttuğum için yanımda değildi.cebimde 8 cm uzunluğunda başka bir bıçak daha vardı.üzerine atladım ve eline bir bıçak geçirmeden onu 4 yerinden bıçaklayarak kontrol altına aldım.fakat bu sefer de başka bir silah bulmak için yatak odasına yönelmişti.bu silahın dead'in kendini öldürdükten sonra polislerin aldığı ve euronymous'un geçenlerde geri aldığı tüfek olduğuna düşünüyordum (evinde tüfek veya bayıltıcı silah bulundurmadığını sonradan öğrendim).kavga etmek için peşine düştüm fakat beni şaşırtıp daireden kaçmaya başladı. kavgayı başlatıp kaçması benim sinirimi bozmuştu.aşağıya indiğimde snorre sigarasını bitirmiş ilgisice etrafa bakıyordu.o sırada euronymous yarı çıplak ve birkaç yeri kanayarak koşuyordu.hayalet görmüş gibiydi.komşularının zillerine basıyorkapılara vuruyoryardım istiyordu.snorre halen merdivenlerde olayları izliyordu. o bu olayların bir parçası mıydıbana saldırcak mıydı bunu bilmiyordum.olacakları görmemek için koşarak merdivenleri inmeye başladı ve yanımdan geçmesine izin verdim.çok korkmuşa benziyordu. euronymous'u bıçaklamaya başladım.dizlerinin üstünde duruyordu ve artık yeterli diye bağırmaya başladı.o nu bırakıyordum ama bana tekrar tekme atmaya çalıştı.bıçağı son kez alnının ortasına soktum ve oraya saplanarak kaldı.çıkarmaya çalıştığımda bedeni öne doğru düştü ve merdivende bir patates çuvalı gibi yuvarlandı.zaten yaptığı gürültüyle tüm komşularını uyandırmıştı.






    onu öldürdüğüm için kendimi hiç de kötü hissetmemiştim.eğer o'nu canlı bıraksaydım hayatım üzerine yeni bir girişimde bulunmasına izin vermiş olurdum.

    geri dönüşte polis kontrol noktalarına yaklaşmamak için şehir dışından döndüler. varg kanlı giysilerini göle fırlattı ve gölde yüzerek temizlendi.saat 11:00 civarı eve ulaştı ve 20 dakikalık bir uykudan sonra gazeteciler ve televizyon kanalları euronymous'un ölümüyle ilgili konuşmak için onun evine gelmişlerdi.ertesi gün gazetelerde; conut grischnackh en iyi arkadaşı euronymous'u kaybettiği için çok hüzünlü gibi haberlere yer verildi.

    polis artık varg'dan şüphelenmeye başlamıştı.etrafındaki kişilere sürekli birşeyler sormaya başlamışlardı.snorre olayın şokunu hala atlatamamıştı ve snorre'un garip hareketleri tedirginliği polislerin de dikkatini çekti.günlerce o'nu sorguladılar ve snorre artık dayanamayarak euronymous'u varg'ın öldürdüğünü ve kendisinin de olay anında orda olduğunu söyledi.polis raporlarında snorre'un çok hassas bir kişiliğe sahip olduğu da yazılmıştı.varg bir gece kulübünde eğleniyordu ve kapıdan çıktığı anda o'nu tutukladılar.bir hücreye attılar ve yatacak bir şey bile vermediler. sorularına düzgün cevaplar vermediği için bir hafta boyunca hücresinin ışığını hiç söndürmediler.varg artık iyice zayıf düşmüştü ama polislerin ellerinde snorre un anlattıklarının dışında bir bilgi yoktu.polisin elinde aynı gece varg gölde temizlenirken snorre'un benzin istasyonundaki güvenlik kameralarıyla çekilmiş tek başına yakıt doldurma görüntüleri vardı.varg istese snorre u suçlu duruma düşürüp hapise attırabilirdi fakat bunu yapmadı.polis suçunu itiraf etmesi için cesetin üstünde parmak izlerinin bulunduğunu da söylüyordu fakat varg cinayet esnasında eldiven kullanmıştı. sonunda herşey açıklandı ve olay açıklığa kavuştu.snorre tüm olanları polise açıkladığı için hiçbir ceza almayacağını düşünüyordu.varg da mahkemede snorre'un olanlarla bir ilgisi olmadığını sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulunduğunu söylediyse de snorre hiç payı olmayan bir suç yüzünden 8 yıl hapis cezası aldı.gazetelerde varg'ın euronymous'un yerine lider(?) olmak için onu öldürdüğü yazıyordu.hatta varg'ın durumundan istifade eden bir gazeteci onun sakallarını fare kuyruğunakız çocuğu örgüsüne benzetip alay etmişti.metal camiasındaki (mayhem elemanları ve fenriz hariç) herkes gazetedeki güç yarışı teorisine inanıp varg'dan nefret etmeye başlamıştı.


    varg; norveç mahkemesi beni 'akıl almayan bir güdü ile euronymous'u öldürmek' le suçladı ve norveçteki en ağır ceza olan 21 yıl hapis cezasına çarptırdı.bundaki mantık nedir anlamadım.ben sadece kendimi kurtarmak için onu öldürdüm.mahkeme o'nu 23 yerinden bıçakladığımı ve vücudunu paramparça ettiğimi söylüyordu.fakat son vuruşu yaptığımda öldüğünü zaten biliyordum.mücadele esnasında kendisini cam kırıklarına atmasıduvarlara çarpması ve öldükten sonra merdivenlerde yuvarlanması bedeninde bir çok yaraya sebep olmuştu ve hepsinden beni sorumlu tutuyorlardı. diyordu. euronymous un cesedindeki bıçak darbelerinin 2 si başa5 i boyuna 16 tanesi ise sırt kısmına saplanmıştı....
    mahkeme sonunda yargıçların varg vikernes'ın şeytana taptığını söylemesi üzerine varg ne tanrıya ne de şeytana taptığını söyledi.jürideki bir papaz ise isa'nın yardımıyla varg'ın içindeki şeytanın dışarı çıkarılabileceğini söylüyordu.bu esnada varg sadece olanlar karşısında gülüyordu.
    mahkeme ve hapis cezası için bütün bu olanlara karşı sinirliyim ama bir gün tekrar özgür olacağımı ve tekrar en tepede olacağımı biliyorum ve onlar gibi olmadığım için şükrediyorum. yaşadığım şeyler sayesinde çok derin tecrübeler kazandım. tüm bu olanlar bir şişmanla bir aptalın kavgasına benziyor.şişman olan sürekli kilo verecektir ama aptal olan daima aptal kalacaktır yorumunu yaptı.




    varg artık hapishanedeydi ve buranın şartlarına alışmıştı.varg; norveç teki hapishane sistemi çok gelişmiş ve dünya standartlarının oldukça üstünde.geldiğimden beri hiçbir sorunla karşılaşmadım herhangi birisi de beni rahatsız etmedi. günün 23 saati tek kişilik hücremizdeyiz. kalan 1 saatlik süreyi ise yemek veya ekmek almak için turlayarak geçiriyoruz.ayrıca haftada bir kez kütüphaneye gitme hakkımız ve haftada bir de ailelerimizle görüşme hakkımız var. ailemle ilişkilerim çok iyi fakat belli ki kızım beni hiç tanımıyor ve bana yaklaşmaktan çekiniyor.karımı sormayın çünkü ben hiçbirzaman kızımın annesiyle evlenmedim.
    her hücrede televizyon var.kendi hücremde bir bilgisayarım var ve programlamacılık üzerine çalışıyorum.

    burzum'un metal sahnesinden niye çekildiği sorulduğu zaman ise varg şöyle diyor bunun için birçok sebep var. hapishaneden 2 albüm çıkarabildim fakat açıkça söylüyorum ki zahmetine değmedi.zaten şu anda black metal adı altında anılan bir çok grupla birlikte anılmak istemiyorum.

    hapisteyken bir çok blackmetal dinleyicisiyle tanıştı. televizyonda haftalık bir metal ve sms programı oluyordu. bir keresinde bu programı izleyen bir arkadaşı onu çağırdı ve sms lerde sürekli burzum dan bahsedildiğini ve çalınmasını istendiğini söylemişti.varg televizyonun karşısına geçmişti fakat şovu sunan kişi burzum un bir videoklibi olmadığını söylüyordu. dinleyicilerin sms lerle dunkelheit videosunu söylemesi üzerine şovmen bu klibin çoktan unutulduğunu söylemişti. artık radyolar da televizyon kanalları da burzum u boykot etmişti. televizyonda rock müziğin tarihçesi ile ilgili bir seri vardı ve blackmetal e gelindiğinde sadece mayhem satyricon ve darkthrone dan bahsedilmişti. immortal ve burzum un sözü bile açılmamıştı. diğer bir yandan hiçbir şirket burzum albümlerini norveç te piyasaya
    sürmek için anlaşmaya girmiyordu ve norveç teki dinleyiciler artık cd leri yurtdışından almaya başlamıştı. burzum a karşı ülke çapında kesin bir propaganda vardı.varg bu durum karşısında ; kanayan yaralar iyileşmediği sürece ben hafızalardan silinmeyeceğim ve görülüyor ki halen kanayanlar var. diyor.



    2003 yılına gelindiğinde varg hapishaneden kaçma girişiminde bulundu fakat bu başarısızlıkla sonuçlandı.çaldığı arabayla kaçarken polislere yakalandı.olayın videoları piyasada vir çok sitede var.yakalandığı zaman yanında bir ag3 ve 700 tane mermi bulundu.sorgulamalarda suç ortaklarının ismini hiç bir zaman vermedi.

    - 1 kişi öldürmek
    - 3 kilise yakmak
    - evinde yüksek miktarda (150 kg) patlayıcı (dinamit) bulundurmak.
    suçlarının üstüne

    - hapishaneden kaçma girişiminde bulunmak
    - otomobil hırsızlığı
    - yasa dışı silah taşımak
    suçları da eklendi ve hapis cezası 14 ay daha artırıldı.

    varg hapisten çıktığında norveç in herhangi bir yerinde küçük bir çiftlik satın alıp orada yaşayacağını bilgisayar programlamacılığı ve kitap çevirmenliği yaparak geçineceğini söylüyor.


    varg sadece kişisel sorulara ve ciddi mektuplara cevap vereceğini söylüyor ve hail satan ve benzeri ibarelerle başlayan mektupları direk çöp kutusuna atacağını söylüyor.

    NOT.alintidir.

  2. Alexi_Laiho adlı üyemizin mesajını beğenen kullanıcılarımız:

    bellzebub (27.01.11)

  3. #2
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Judas çevrimdışı
    Üyelik tarihi: May 2009
    Yer: Ankara
    Mesajlar: 1.147
    Beğendiği Mesajlar: 220
    258 Mesajına 382 beğeni yapıldı.

    Standart

    Bu arkadaşımız biraz (baya) faşisttir falandır filandır. Ama politik düşüncelerini bir yana atarsak müzikal olarak yaratıcı bir adamdır. Aslında çok iyi riffleri ya da süper soloları yoktur ama sonuna kadar ruhla yapar müziğini. Ondan saygı gösteriyorum bu abimize.

  4. #3
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Alexi_Laiho çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Jun 2009
    Mesajlar: 2.796
    Beğendiği Mesajlar: 405
    576 Mesajına 981 beğeni yapıldı.

    Standart

    adam hakli ya birisi seni öldürmeyi düşünüyo sen ilk davran budur,önünü kapatmayi düşünüyodu euronymous varg onu öldürdü kendi müzik hayatinida bitirdi ama

  5. #4
    Gitar Dersi Video
    Durumu: bellzebub çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Jan 2011
    Mesajlar: 13
    Beğendiği Mesajlar: 2
    2 Mesajına 3 beğeni yapıldı.

    Standart

    burzummm !!! thanks paylaşim

Bu Konudaki Etiketler

Gitar Dersi Video
Selim IŞIK ile Gitar dersi videoları, gitar akorları, gitar tabları, gitar kursu ve müzik forumu.
Sosyal Platformlar