Doğu Avrupanın göbeğinden kopup gelen Vader`la yeni albümleri "The Beast" hakkında.. Yıl 1986, Metallica "Master of Puppets"ın promosyonunu yapmakta. Slayer "Reing Of Blood"la thrashin doruklarında. Extreme metal her yerde...

Ve Polonyada kendilerine Vader adını vermiş bir grup umutlu genç adlarını dünyaya duyurmaya doğru adım adım yaklaşmaktalar. Bir çok yönden Vader`ın metal adına Slayer ve Metallica`dan daha çok şey yaptığı söylenebilir aslında. Şöyle ki grup dünyaya heavy-rock kültüründen gelmeyen Doğu Avrupalı bir ülkenin de kendi metal ortamını yaratabileceğini bizlere kanıtladı. Ayrıca hatırlanmalı ki, Vader ilk kurulduğunda, demir perde ülkesi olmanın da getirdiği bir zorlukla Polonya`da grup kurmak bugün ki kadar kolay değildi.

Grup vokal gitarda Peter, gitarda Mauser, bassta Novy ve davulda Doc`tan oluşmakta. Peterle konuştuk.: "İlk demomuzu kaydetmek için 1989`a kadar beklemek zorunda kaldık". Bekleyişin nedenlerinden birinin grup elemanlarının sürekli değişmesi, grup yapısının bir türlü oturamaması olduğunu da itiraf ediyor Peter. Fakat içlerinde ki azimle tüm politik, sosyal ve finansal güçlükleri yenip bugünlere gelebildiklerini de ekliyor.(Grubun adını Star Wars`daki Darth Vader`dan alıp almadığından şüphelenenlere hemen duyuralım, evet haklısınız!) 1992`ye gelindiğinde grup büyük bir şans eseri Earache Recordsun dikkatini çekmişti ve kendilerine dünyanın kapılarını açacak anlaşmayı imzalamıştı bile. İlk albümleri "The Ultimate Incantation" 1993`te çıktı ve ülkelerinde death metalin ışığını yaktıkları o yılların ardından saygı duyulan, çıkarttıkları her albüm bir öncekinden daha başarılı bir grup halini almakla kalmayıp "Decapitated", "Darzamat" ve "Yattering" gibi gruplara öncülükte ettiler. "Her grubun kendilerince öğretmenleri vardır. Benimkiler önce Black Sabbath, daha sonra Judas Priest ve son olarakta Slayer`dı. Bana göre onlar metalin "Unholy Trinity"si. [Holy Trinity hristiyanlığın kutsal üçlemesi, tam türkçesi ise teslis. Burda söz edilenden "lanetli üçleme" olarak çevrilebilir / IronMan] Black Sabbath`tan müzik dinlemeyi, Priest`ten gitar çalmayı, Slayerdansa hızı ve brutalliği öğrendim. Vader`ın müziğine tüm bu öğrendiklerimi yansıtmaya çalışıyorum.

Bunlar dışında neler dinlediği sorulunca şöyle cevap veriyor: "Deicide, Morbid Angel, Suffocation, Immolation, Malevolent Creation gibi gruplar hem arkadaşlarım hem fanları olduğum gruplar. Film soundtrackleri, klasik müzik, punk ve pop`ta dinliyorum arada. Hatta bir iki Madonna albümünü bile seviyorum!!"

Vader`ın ardarda çıkarttığı güçlü albümler ve Bolt Thrower, Dismember, Deicide, Nile, Immortal, Slayer, Testament gibi gruplarla çıktıkları turneler onları iyi bir yere getirdi. Death metalde geldikleri bu yeri geçtiğimiz günlerde kendi ülkelerinde Metallica`nın alt grubu olarak çıkıp 50,000 Polonyalı izleyiciden aldıkları muhteşem tepki de kanıtladı. "Bizim için metal hayal gücü demektir, belki de bu yüzden metal dünyası özel bir dünya ve bu tür müziği dinlemeyen insanların anlayamayacağı bir dünya". Vader`ın son albümü The Beast grubun yedinci stüdyo albümü. Güçlü bir prodüksiyon sinyallerini veren albüm daha öncekilerden farklı ve sağlıklı bir perspektifle çıkıyor karşımıza. "Eğer gerçekten dünyanın gelecekte daha iyi bir yer olmasını, doğanın yok olmaktan kurtulmasını istiyorsanız, milletler arasındaki farklardan söz etmemelisiniz, çünkü bu herşeyi yok etmenin ilk adımıdır. Neden? Ne için? Gelecek ırk ve din ayrımı yapmayan toleranslı insanların. Çevrenizde neler olduğuna bir bakın. Savaş başlatan öyle çok aptal insan var ki. Dünyada toleransa ihtiyacımız var. Polonya gibi toleranssız insanların çıkardığı sorunlarla dolu bir ülkeden geldiğimiz için şarkı sözlerimiz ve müziklerimizle bu mesajları özellikle vermeye çalışıyoruz. "