Close
Giriş Bilgileriniz

Sayfa 1/2 12 SonSon
14 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Tüm Vurmalı Çalgılar

  1. #1
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Hazar Ozan çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Nov 2010
    Mesajlar: 1.010
    Beğendiği Mesajlar: 225
    250 Mesajına 563 beğeni yapıldı.

    Exclamation Tüm Vurmalı Çalgılar

    Merhaba tüm GDV ailesi.
    Bugün Dünya üzerindeki tüm vurmalı çalgıları tanıyacağız


    Vurmalılar ailesi, tarihin en eski çalgılarının önemli bir bölümünü içerir.Bu çalgıların en ilkelleri bile çağdaş orkestraların vurmalıları arasında yer almaktadır. Bunlar,müziğin yalnızca ritm, renk ve dinamik gücüne katgıda bulunmakla kalmazlar, aynı zamanda müziğin melodik ve armonik öğelerine de katgıda bulunurlar.

    Ritim, eski Yunanca da ‘akış’ anlamına gelmektedir. Değişen uzunlu ve vuruşların ortaya çıkardığı ses bütünlükleri ve serileri ritimleri oluşturur. Modern müzikte ritim yapıları, genellikle perküsyon aletleriyle icra edilir. Modern müzik aletlerinin karmaşık yapılarına karşın, perküsyon aletleri halen basit formlarını korurlar. Üzerine elle veya başka bir cisimle vurularak, çalkalayarak, sürtülerek veya ovularak ses elde edilen her obje vurmalı çalgıdır. Perküsyon sözcüğü Latince’deki ‘percussio’ ve ‘percussus’ terimlerinden gelir. Percussio ‘müzikal anlamda dövmek ve çarpmak’ anlamına gelirken; percussus, ‘vurmak’ demektir. Darbuka sözcüğü de benzer bir şekilde Arapça ‘darp’ (vurmak) kökünden gelir. Günümüzde perküsyon kelimesi müzik dışındaki alanlarda da ‘iki birimin birbirine çarparak ses üretmesi’ anlamında kullanılmaktadır. Fakat en yaygın kullanım alanı müziktir. Vurmalı çalgıların tarihi oldukça ilginç tartışmalar yaratmış bir konudur. Özellikle antropologlar ve tarihçilerin taraf oldukları bu tartışmalarda vurmalıların, tarihin ilk müzik aletleri olabileceği vurgulanmaktadır. Genel bir kronoloji oluşturulmak istenirse, insan sesinin ilk müzik enstrümanı olarak algılanması, perküsyon aletlerinin de bir sonraki basamak olarak anılması uygun olacaktır. Müziğin evrimi içerisinde insan sesinden sonraki basamak olarak yer alan perküsyon, ilk örneklerini eller, ayaklar, sopalar, tahtalar ve taşlarla çıkarılan sesler olarak vermiştir. Tarımın gelişmesiyle birlikte yeni teknikler kullanmayı başaran insanlar zamanla aynı enstrümandan farklı tonlar verebilen perküsyon aletleri üretmeyi başarmışlardır. Vurmalı çalgılar genel olarak bir müzik parçasında ritmi belirler. Fakat vurmalı çalgılar aynı zamanda melodiyi de icra edebilirler. Vurmalı çalgılar orkestra içinde vazgeçilmez bir role sahiptir. Askeri müziklerde vurmalı çalgılar askerlerin hareketlerinin belirleyicisi olmuşlardır. Klasik müzikte Haydn ve Mozart ile beraber en az bir timpani bölümünü içermeyen bir parça bulunmamaktadır.

    Caz müzikte de vurmalı çalgıların rolü çok önemlidir. Cazın alt dallarından birçoğu vurmalı çalgıların farklı ritimlerine göre adlandırılır. Popüler müzikte de vurmalı çalgıların önemi artarak devam etmiştir. Tüm bir hip hop fenomeni vurmalı çalgılar üzerine kurulmuştur. Rock müzik icra eden gruplarda davul setleri sahnenin ortasında bulunur. Vurmalı çalgıların ürettiği seslerin çekiciliği ve vazgeçilmezliği, insanlık tarihinin insan sesinden sonra en eskisi olan, bu müzik enstrümanlarını hâlâ göz önünde kılar.


    • Ağız kopuzu

      Damboi veya ağız kopuzu, çıkış yeri Asya olan, Orta Çağdan günümüze kadar gelmiş bir çalgı aletidir. Adını dammm dammmmm şeklinde çıkardığı sesten alır. Ağız kopuzu Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Moğolistan taraflarında çeşitli alaşım metallerden, Hindistan ve okyanus adalarında ise bambu sıyırmasından yapılan, esas işlevi hem enstrümanın titreşimi hem de ağız boşluğu hacminin ve de nefes yönünün değiştirilerek ses meydana getirilmesi olan yaklaşık 6000 yıllık bir geçmişe sahip vurmalı-nefesli çalgıdır.
      Çeşitli boylarda ve şekillerde bulunan bu çalgıya Avrupa ve Amerika'da ise "ağız arpi" de denmektedir.
      Özellikle etnik müziklerin ve şaman ayinlerin vazgeçilmezi olan ağız kopuzu, Türkiye kültüründe izlerini tarak çalınması olarak gösterir.

    • Bendir

      Bendir, Klasik Türk Müziğinde kullanılan başlıca vurmalı ritim çalgılarından biridir.
      Zilsiz büyük tef, nakkare ve kudümle birlikte kullanılır. Derisinin iç yüzüne boydan boya gerilen kiriş sayesinde aynı anda iki değişik tını çıkarabilir.
      Bendir, Klasik Türk müziğinde ve özellikle Mevlevi Türk Tasavvuf Musikisinde daire veya def adıyla bilinen vurmalı çalgının Mağrip ülkelerine (özellikle Fas ve Cezayir'e) özgü biçimidir. Mağrip Arapçasından alınan bendir adı Türkiye'de 1980'lerden sonra yaygın kullanıma kavuşmuştur.
      Genellikle 40 ila 55 cm çapında daire şeklindeki bir kasnağa deri germek suretiyle imal edilen bendirin belirgin bir özelliği, rezonans sağlamak amacıyla iç tarafına gerilen iplerdir. Aynı enstrüman 12. yüzyıldan itibaren Ortaçağ Avrupa müziğinde timbre veya tymbre (Fransızca) adıyla yaygın olarak kullanılmıştır. Arapça adın Fransızcadan aktarılmış olması kuvvetli olasılıktır.
      Türkiye'de son dönemlerde kullanım alanı yaygınlaşmaya başlamış olup , Türk Tasavvuf Müziğinin yanında Türk Halk Müziği'nde en çok kullanılan ritim aleti olmuştur.Bunun yanında Türkçe rock parçalarda da zaman zaman görülebilmektedir.
      Standart çapı 52 cm'dir. Ses kalitesi bendirin kasnağına ve maddesine göre değişir. Plastikten veya deriden yapılır. Deriden yapılan bendirlerde kasnaklardaki vidaları sıktıkça ses tonu değişir, aynı zamanda çakmak-kibrit yardımıyla deri 2 dakika kadar ısıtıldığı zaman daha kaliteli ses elde edilir.

    • Bongo

      Bongo, bir vurmalı çalgı türüdür.
      Güney Amerika ve Afrika doğumlu olan bongo, Küba müziğinde 19. yüzyıldan sonra görüldü. 1940'larda yapılan metal türler daha sonra geliştirildi. Latin karakterli bir perküsyon olan bongo, 19 ve 21 cm çaplarında ve alta doğru yaklaşık 25 cm uzayan iki çemberin yüzeylerine gerilen deriden oluşmaktadır. Çemberler birbirlerine bağlıdır. Genellikle diz üstünde ya da dizlerin arasına yerleştirilerek çalınırsa da, metal bir ayağa sabitlenerek ya da farklı uygulamalarda kullanıldığı da görülmektedir. Yapımında ağaç kabuğu, hayvan derisi, plastik, fiberglass, röntgen filmi, metal ve sentetik malzemeler kullanılır. Morocco'da seramik'ten yapılanları bulunur. Flamenko ve İspanyol müziğine oldukça uygun bir enstrüman olan bongo, el ve parmaklarla çalınır. Bongo'nun pek çok türü bulunmaktadır.

    • Bateri

      Bateri, Fransızca'dan gelmiş bir kelimedir. Vurmalı çalgılar takımına denir. Şarkılarda ritim tutmaya yarar.
      Çoğunluğun düşündüğü gibi bateri (davul) çok hızlı olmaktan ibaret değildir. Denge ve akıcılık gerekir. Düzenli olarak metronom ile çalışmalı ve single-stroke, double-stroke, paradidle, double paradidle, üçlemeler, altılamalar gibi el teknikleri, dörtlük ritmin üzerine dörtlük, sekizlik, onaltılık kick vuruşları gibi sağ ayak teknikleri (eğer twin pedal tercih edilirse sol ayak için de aynı egzersizler uygulanabilir), hi-hat ile dörtlük,sekizlik,onaltılık saymak gibi sol ayak teknikleri ve tabiki el-ayak kombinasyonları gibi teknikler üzerinde alıştırma yapılmalıdır. Bu müzik aleti müzik kulağı gerektirir. Fakat müzik kulağınız çok iyi değilse bu enstrümanı notalı bir şekilde de kullanabilirsiniz. İnanılmaz aksak eserler mevcuttur ve bunun için şunlar gerekir; Müzik Kulağı, Düzenli Alıştırma, Denge. Bunlardan hiçbiri olmaz ise ve sadece çok hızlıysanız hiçbir işinize yaramaz...
      Standart bir bateri, genelikle 5 parça davul ve 3 parça zilden oluşur. Davullar tom 1 (high tom), tom 2 (mid tom) floor tom (low tom), trampet (snare) ve pes davul (cross, kick, bass drum) dan ve crash, hi-hat, ride 3 lü zil takımından oluşur. bu standartların dışında davula mid tomun yüzey alanına oranlı (örneğin 10' se 8', 12' se 10') lik bir mid tom, ayrıca floor tomun yüzeyine oranlı (örneğin 14' se 16', 16' se 18') bir floor tom daha eklenebilir. Davul kitleri tamamen kişinin isteğiyle düzenleneblir. Darbuka dahi ekleyen davulcular mevcuttur. Bununla beraber, zil seçenekleri de yeni crashler, splashler, chinalar, raw ve cow beller, sentez ziller olan ride-crash, splash-china, splash-crash, vb. eklentilerle çoğaltılabilir.
      Bateride davulların dışında aksamlar da mevcuttur. Zilleri sabtlemek için stand adı verilen sehpalar kullanılır. Bunlar genellikle T ve normal sehpalar olarak ikiye ayrılır. Rok standler ise üzerinden birde çok T sehpa bulundurabilen geniç köprü şeklindeki aksamlardır. Ayrıca kick davulunu kullanmak için single ve twin pedalar mevcuttur.
      Davul çalmak için kullanılan sopalara baget denir. Fakat müzik türüne göre baget yerine fırça ya da tokmak da kullanılabilir.
      Değişik kalınlıklarda ve uzunluklarda bagetler mevcuttur. Çok ince bagetler genellikle jazz müzikte kullanılır. En çok kullanılan baget türleri, 5A ve 5B dir.
      Dünyanın en iyi bateristleri arasında Mike Portnoy, Dave Lombardo, Dave Weckl, Neil Peart, John Bonham, Steve Gadd, Joey Jordison bulunur.
      Akustik davul üzerinde çalarken metal baget kullanılması birçok profesyonel müzisyen tarafından zararları nedeniyle önerilmez. Bu zararlar elbette ki ekipmana verilecek zarardır. Ancak eğer davulcu padde çalışacaksa normal bagetin yanında metal baget tavsiye edilir. Zira bu ağır bagetle çalışan davulcunun elleri ve bilekleri güçlenecek, daha sonra normal bagete geçtiğinde daha hızlı çalabilecektir.

    • Darbuka

      Darbuka, Orta Doğu'da kullanılan vurmalı bir çalgıdır ve daha çok oynak ve eğlence amaçlı müziklerde kullanılır. Darbukada Düm ve Tek olarak adlandırılan iki ses vardır: İlk ses, ritmin temelini sağlar ve aletin ortasına vurularak sağlanır, ikinci ses daha çok süsleme ve doğaçlama için kullanılır.Darbuka aynı zamanda düğün nişan sünnet düğünlarinde kullanılan bir tür vurmalı çalgıdır.

    • Def

      Def, (Farsça ve Arapça: دف) parmak hareketiyle çalınan müzik aletidir. Defin tarihi eskilere dayanmaktadır. Mezopotamya ve diğer yerlerde yapılan arkeoloji kazılarda, ellerinde def bulunan figürlere raslanmaktadır.Genelde yuvarlak olan deflerin köşeli olanları da mevcuttur. Anadolu’nun bazı yerlerinde def “daire”, Trakya'da “dare” adı ile de bilinmektedir. Düğünlerde kullanılan defler de bunlardır.

    • Delbek
      Başta Fethiye olmak üzere, Teke Yöresinde çalınan Def benzeri vurmalı çalgıdır.
      Bu çalgı Orta Asya'dan göçen Yörük kitlelerince yöreye getirilmiş olup, Türkmenistan 'da Debrek adıyla bilinir.
      Fethiye ve civarında, kadınlarca çalınan bu çalgı kına gecelerinde, asker uğurlamalarında maniler eşliğinde kullanılır. Ayrıca Boğaz Havalarında ve yöresel müzik türlerinde de Sipsi eşliğinde kullanılır.

    • Hang

      Hang, ilk kez 2000 yılında İsviçre'de üretilen bir müzik aletidir.
      "Hipnotik bir çalgı" olarak nitelendirilen Hang, Bern dilinde ve Macarca'da "el" anlamına gelmektedir. Hang'i iki İsviçre vatandaşı, Sabina Schärer ile Felix Rohner, dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleştirdikleri uzun araştırma ve incelemeler sonucunda bir perküsyon enstrümanı olarak üretmişlerdir.
      Tamamen çelikten üretilen Hang, kucağa yerleştirilip, el ve parmaklar kullanılarak çalınır. İdiofon'lar grubuna giren enstrümanın, arp, gong ya da armonik tınıları andıran bir sesi vardır. Yüzeyinde bulunan küçük çukurlara vurularak titreşim yoluyla farklı sesler ve notalar elde edilir.
      Yaratıcıları, 2001 ile 2005 yılları arasında 45 kadar farklı model geliştirmişlerse de çalma konusunda henüz oturmuş bir kural ya da yönteme sahip olmayan Hang için, Endonezya ve Güney Hindistan'a uzanan bir araştırma yapılmış. Enstrüman, yılda sadece 400 adet kadar üretilip, iki yıl sonrasına verilen teslim tarihiyle yaklaşık 1300 Euro'dan satılmakta olup.

    • Kaşık

      Kaşık halk müziğinde ve halk danslarında kullanılan müzik aletidir. Türk,Rus,Amerikan halk müziği ve danslarında kullanılır.Türkiyede şimşir ağacından yapılanlar tercih edilir.
      Kaşık bir ritim aleti olarak da kullanılmaktadır. Kaşık çalınırken birçok şekilde tutulabilir.
      Zil çalar gibi: Biri yüzük ile orta parmak arasında, biri başparmağın iç tarafında, ikisinin de sapları dışarda tutulacak şekilde, elin her sıkılmasında iki kaşığın sırt sırta çarpmasıyla, İspanyada tahta kastanyetlerin çalınması tarzında (bu yöntem ile iki eldeki kaşıkların saplarının birbirine vurulmasına da olanak verir). Konya ve Silifke yöresi halk oyunlarında bu yöntem kullanılır.
      Zilli maşa tarzında: İşaret parmağının iki yanına sapları avuç içinde ve ağızları dışarda sırt sırta tutup öbür ele, dize, kola, omuza vurup yuvarlak kısımlarının birbirine çarpmasını sağlayarak, . Orkestralarda bu yöntem çok kullanılır.
      Salata servisi yapacakmış gibi: aynen yukarda salata servisi için tutuldugu gibi (kaşıklardan biri baş, yüzük, ve isaret parmağıyla, biri de yüzük parmağının sırtı, küçük, ve orta parmaklarla tutulacak sekilde, yüzük parmağı menteşe ekseni olacak sekilde) ama kaşıklardan birini ters çevirip, parmakların her bir araya gelişlerinde kaşıkların sırt sırta çarpmalarıyla, İndonezyada Yemek çubuklarının çalınması tarzında. Eskişehir yöresel kadın halk danslarında bu yöntem kullanılır.
      Nakkare tarzinda: Bir kaşık yüzük ve orta parmak arasında, ağzı sol avuç içinde, ikinci bir kaşıgın sapı saatin kayışı altında, ağzı sol bilek / avuç üzerinde (bu ikisi nakkare gibi) üçüncü bir kaşık ise sağ elde (vurma çubuğu gibi). Orkestralarda bu yöntem bazen kullanılır.

    • Marakas

      Marakas, içi oyuk olan gövdesinde bulunan parçalar sayesinde sallayınca ses çıkaran bir tür vurmalı müzik aletidir.
      Tahta, bambu ve plastikten yapılan türleri vardır. Çoğunlukla Afrika ve Latin Amerika müziklerinde kullanılır.

    • Nakkare

      Kudüm,nakkare vurmalı bir çalgıdır.Yarım küre biçiminde bir çift küçük davuldan oluşan ve din müziğinin önemli çalgılarından “kudüm”, dindışı ve mehter müziğinde “nakkare” adıyla anılıyordu. “Tambur”, “kemençe”, “kanun” gibi çalgılarla zenginleştirilmeden önce Mevlevî müziği nin dört temel çalgısından biri (diğerleri “ney”, “rebap” ve “halile”) olan “kudüm”ün, çapları yaklaşık 28-30 cm civarındaki davulları, dövme bakırdan yapılmış olup biri büyük diğeri küçük iki tasa benzer. İki çanağın büyüklüğünün birbirinden farkli olmasının sebebi, icra sırasında farkli tını elde etmek içindir. Yüksekliği ise yaklaşık 16 cm. olan taslar, dibe doğru daralırlar. Büyüğünün ağzına iki, küçüğünün ağzına bir milim kalınlığında deri gerilir. Tiz ses veren davul (tek) sola, öbürü (düm) sağa konur. Daha ince bir derinin gerildiği (tek), boyut olarak da (düm)den biraz küçüktür. Devrilip sallanmalarını önlemek için, simit denen, içi pamuk doldurulmuş bir çift meşin halka üstüne oturtulan davullar, “zahme” denilen bir çift ahşap çubukla çalınır. “Kudüm`ün bakır gövdesi, metalik tınıyı gidermek amacıyla çoğunlukla dıştan meşinle kaplanır
    • Santur

      Santur, (farklı deyişlerle santur, santour, santoor ) İran ve Hindistan kökenli bir çalgıdır.
      Yamuk şeklinde genellikle ceviz ve benzeri egzotik ağaçlardan yapılan bir kutu şeklinde olan klasik bir santur, 72 ila 160 telden oluşur. Bu teller üzerine, yine ahşaptan yapılan küçük çekiçlerle (baget) vurma yoluyla çalınmaktadır.
      Bu şekil hem telli çalgı hem de vurmali çalgı niteliği taşıyan muzik aletlerine kordofon adı da verilmektedir.
      Bir Kitara türü olan enstrüman, biçimsel olarak kanuna benzer.
      Yaklaşık 3500 yıllık bir geçmişi olan santur, kimilerine göre Tevrat’ta bahsedilen “Psanterin” sözünden gelmedir[1]. İbranilerde, Mısır, Avrupa ve İran'da küçük değişimler göstererek kullanılmış.
      Türkiye'de ise 19 ve 20. yüzyıl başlarında kullanılan santur, Santurî Ethem Bey (Ethem Efendi, 1855-1926) ve Ziya Santur ( 1862-1952) tarafından icra edildi.
      Amerika'da (Hammered Dulcimer), Çin’de (Yangtjin),İsviçre,Almanya ve Avusturya’da (Hackbrett), Fransa’da (Tympanon), Macaristan’da (Cimbalom), İrlanda’da (Tiompan), Yunanistan’da (Santuri), Türkiye ve İran’da (Santur), Romanya’da (Timbal) ve Hindistan’da (Santoor) gibi farklı adlar altında ve değişik formlarda (iki telli, dört telli, 12 perde, 19 perde vb.) kullanılmış ve kullanılmaktadır[2].
      Santur hakkında söylenegelen bir efsaneye göre, İran'da "kadın sesine benzediği" gerekçesiyle Şah tarafından 500 yıl boyunca yasaklanan çalgının kesintisiz kullanımı, 1800 yıl önce İran çıkışlı olsa da, 3500 yıl öncesi Mezopotamya'ya dayanmaktadır.
      Günümüzde Türkiye'de yaygın kullanımı yoktur.
      Santur'un "Cimbalom" denilen, piyano benzeri ayaklı türleri de vardı

    • Tabla

      Tabla, Hindistan'a özgü vurmalı çalgı. Elle çalınan, farklı büyüklüklerde ve tınılarda iki parçadan oluşur. Tabla kelimesi Arapçada davul anlamına gelir.

    • Taiko

      Taiko, Geleneksel Japon savaş davullarına verilen isimdir. Savaşlarda askerlerin moralini yüksek tutmak ve aynı zamanda ordu safları arasindaki iletişimi sağlamak için kullanılırlardı. Davulların günümüzdeki işlevi tümüyle sanatsaldır. Davulların çalınma biçimi çok büyük oranda mukavemet ve atletizm gerektirir. Turne öncesi her taiko grup üyesinin günlük çalişmasına ek olarak yarım maraton (22 km) koştugu bilinmektedir. "KODO" ve "OndekoZa" grupları dünyaca ünlüdür. Büyük Izmit depremi sonrasında KODO grubu 2000 yılında Türkiye`ye gelerek Istanbul ve Ankara'da destek konserleri vermiştir.
      Taiko, köken olarak taekwondo, karate, judo gibi bir savaş sanatıdır (martial art). Davullar "bachi" adı verilen davulun boyutlarına göre uzunluğu ve kalınlığı değişen sopalar ile çalınır. Kullanılan ağacın cinsi (meşe, akçaağaç, gürgen) davuldan elde edilen sesi büyük oranda etkilediğinden her grup kendi içinde çalınacak şarkının niteliğine göre bir bachi standardı belirler.
      Taiko bestelerinde ana ritmi oluşturan motif göreceli olarak basit, zaman ölçüsü (time signature) çoğunlukla düz karakterdedir. Taiko davullari temelinde üç ana ritm içerir: Kalp atışını simgeleyen, çift vuruşlu "Do-Ko". Koşan bir atı simgeleyen "Do-Ko-Don" Festival ritmi olarak bilinen "Don-Do-Ko-Don-Don". Her şarkının melodisi bu üç ana ritm üzerinde 4, 8 ve 10`un katlarını içeren vuruşlar ile örülür. Geleneksel bestelerde her şey önceden kurgulanmıştır ve doğaçlamaya yer verilmez. Özellikle Amerika kökenli günümüzdeki taiko gruplari, bu geleneksel kısıtlamayı kendi bestelerinde doğaçlamaya büyük oranda yer vererek kaldırmışlardır.
      Geleneksel haliyle taiko yazili bir notasyona sahip degildir. Besteler kulaktan kulaga "kuchishowa" adi verilen sozlu notasyon gelenegi ile ogretilir.
    • Timpani

      Timpani (İtalyanca: davullar), genellikle orkestralarda kullanılan, davul benzeri vurmalı bir çalgıdır.
      Orkestralarda sürekli kullanılması 17. yüzyılın ortalarında olmuştur. Timpaninin gövdesine gerilen derinin sıkıştırılıp gevşetilmesiyle farklı sesler elde edilir. Çağdaş tipmanilerde bu ayar, bir ayak pedalıyla sağlanır.
      Timpani yapımı güç olan bir davul çeşididir. Dış yüzeyindeki kullanılan malzeme davul derisi olarak adlandırılmış, gergin büyük bir kaseyi andıran yapısı genellikle bakırdan üretilir

    • Üçgen

      Bu çalgınin modern şekli, üçgen şekline bükülmüş, iki köşesi biraz yuvarlanmış ve bir köşesi birbirine değmez şekilde açık olan bir yuvarlak kesitli metal, genellikle çelik, çubuktan oluşur. Bu üçgen çalgı üstündeki köşede ilmik yapılmış bir çeşit katgut, ip veya tel ile havada tutulabilir. Genellikle kısa bir metal değnek şeklinde tokmak ile vurularak çalınır. Bir vuruş yüksek, tiz tınlayan bir zil çalar notası verir. İstenirse bu tınlama çalgı üzerine elle dokunularak kontrol edilebilir.
      Genel olarak günümüzde üçgen çalgı üç kenarı da eşit uzunlukta üçgen şekildedir. Fakat daha erken zamanlarda iki kenarı eşit üçgen çalgı da yapılmış ve kullanılmıştı. Bu şekil üçgen çalgılarda alt taraf tınlama yapmaktaydı.

    • Zil

      Zil, Türk müziğinde ve diğer birçok Orta Doğu ülkesinin müzik kültüründe var olan bir usul vurma çalgısıdır. Yuvarlak biçimlidir ve genellikle pirinçten yapılır, ama imalatında başka alaşımlar da kullanılabilmektedir. Ortasında deriden ya da ipten yapılmış tutamaklar bulunur. Bu tutamaklarla iki zil birbirine çarpılarak çalınmaktadır. Oryantal müzik icrasında kullanılan küçük zillerin çapı 5 cm civarındadır. Ayrıca mehter müziğinde kullanılan çeşitli boylarda ziller de vardır.
    • Çan

      Çan, kökü tarih öncesi zamanlara dayanan bir çalgıdır. Çan sallanmağa başlarken, tokmakla vurularak ses çıkartılır. Verdiği temel notaya normal armonikleri eklenir (üst sekizli, beşli, küçük üçlü, alt sekizli). Bu armoniklerin doğruluğu, çanın ana çizgilerine bağlıdır (dış ve iç çevresi). Çanın akordu üstündeki alaşım ölçüsünü azaltarak yapılır. Alaşımın çanın neresinden azaltılacağı belirlidir. Bunlar her armoniğin çıktığı yerlerdir. Çanın alaşımı % 78 oranında bakır, % 22 de kalaydan bileşir. Günümüzde, çanı sallamak için elektrik motoru kullanılır. Motor makarayı harekete geçirir. Eskiden makaraya ip sarılırdı. En dolgun ses, içten vuran tokmakla elde edilir. Dıştan vuran çekiç kullanılırsa, çıkan ses çok madeni olur. Bugün opera ve orkestralarda çan sesi akortlu madeni borulardan bileşen özel bir çalgı ile verilir.
      Notası, dördüncü çizgi Fa açkısı ile, Timbal veya Davul partisi üzerine yazılır. Gereğine göre, bütün seslerde yapılabilir. Sesinin etkisi, iki sekizli yukarıdandır. Bestenin yerine göre, hangi bey çanın kullanılacağı, bestecinin belirtmesi gerekir. Çanlar, dokunaklı ve görkemli etkiler bırakır.
    • Çalpara

      Çalpara (halk arasında şakrak da denir), parmaklara takılan, dört veya iki parça ağaçtan yapılmış zil gibi müzik aleti.
      Çalpara genellikle abanozdan yapılır. Uzunlukları 8-10 cm'dir. Vurdukça tok ses çıkarır. Uçları ufak menteşelerle bağlanır, bazen dize konularak, bazen el'de şaklatılarak çalınır.

      Diğer Konuyada Bakınız Tüm Telli Çalgılar

    Kaynak ; Çoğunlukla Wikipedia.

    Alıntı Değildir.

    Unutmuş bulunduğum var ise yazın eklerim
    Konu Hazar Ozan tarafından (11.02.11 Saat 11:59 PM ) değiştirilmiştir.
    Marifetler iltifata tâbidir, iltifatsız metaa zâyidir.

    Hiçbirimiz ucuz mal alacak kadar zengin değiliz.

  2. Hazar Ozan adlı üyemizin mesajı 11 defa beğenildi.

    Altay Dağlı (12.02.11), artun91 (12.02.11), Berkin Gürcan (12.02.11), Burak Berker (12.02.11), Cem Işık (13.02.11), darkofdeath (13.02.11), Judas (12.02.11), Lely (12.02.11), r00t (18.06.12), Son666 (21.08.13), TheBeatles (12.02.11)

  3. #2
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Burak Berker çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Jun 2010
    Mesajlar: 691
    Beğendiği Mesajlar: 366
    137 Mesajına 202 beğeni yapıldı.

    Standart

    Saol hazar.Ansiklopedik bilgi olmuş gerçekten , gerçi öbür konun da öyleydi Bildiklerimi ve ilgimi çekenleri okuyabildim sadece zamanım olunca hepsini okuyacağım
    Ekipman:İbanez RG370DXL(DiMarzio The Tone Zone ve DiMarzio Air Norton modifiyeli)
    Yamaha APX700L
    Line6 POD HD400
    Edifier R2600 Speakers
    Roland RH-A7 Headphones

  4. #3
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Hazar Ozan çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Nov 2010
    Mesajlar: 1.010
    Beğendiği Mesajlar: 225
    250 Mesajına 563 beğeni yapıldı.

    Standart

    Teşekkürler uzun olunca okumaya üşeniyo insan bende Nevbahar'ın ses ile ilgili paylaştıklarının bir kısmını okuyabildim daha onlarda önemli ama uzun
    Marifetler iltifata tâbidir, iltifatsız metaa zâyidir.

    Hiçbirimiz ucuz mal alacak kadar zengin değiliz.

  5. #4
    Gitar Dersi Video
    Durumu: artun91 çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Aug 2009
    Yer: izmir
    Yaş: 32
    Mesajlar: 200
    Beğendiği Mesajlar: 309
    51 Mesajına 70 beğeni yapıldı.

    Standart

    Üşenmedim hepsini okudum.Çok bilgilendirici olmuş gerçekten eline sağlık.

  6. #5
    Gitar Dersi Video
    Durumu: TheBeatles çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Nov 2010
    Yer: United States,East California-Nevada
    Mesajlar: 718
    Beğendiği Mesajlar: 214
    136 Mesajına 215 beğeni yapıldı.

    Standart

    Ritim apayrı birşeydir hayatta herşeyin bir ritmi vardır kalbimiz bile belirli bir ritimle atar yürüyüşümüzde öyledir hayat ritim üzerinde devam etmektedir. bu benim sloganım daha önceleri davulcu olduğumdan ritime ayrı bir ilgim olmuştur.
    Think Different !

  7. #6
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Arcatera çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Dec 2009
    Mesajlar: 536
    Beğendiği Mesajlar: 18
    52 Mesajına 95 beğeni yapıldı.

    Standart

    Çok teşekkürler özellikle Ağız kopuzu(temir komuz) dünyanın en eski çalgılarından biri.Ne yazıkki değerini bilemiyoruz.

  8. #7
    Gitar Dersi Video
    Durumu: lollol çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Jul 2010
    Yer: İstanbul/Beylikdüzü
    Mesajlar: 203
    Beğendiği Mesajlar: 53
    39 Mesajına 51 beğeni yapıldı.

    Standart

    Bongo,bateri ve darbuka çalıyordum eskiden ama şu Hang'ı çalmak nasip olmadı.. Bırakın elime almayı görmedim bile kendisini.

  9. #8
    Gitar Dersi Video
    Durumu: YTK çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Feb 2010
    Mesajlar: 103
    Beğendiği Mesajlar: 1
    7 Mesajına 9 beğeni yapıldı.

    Standart

    o Hang drum denen şeyin aağır şekilde hastasıyım çok güzel sesler çıkartıyor ama şu an üretilmiyormuş heralde üretilmiş olanlarda çok pahalıymış

  10. #9
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Altay Dağlı çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Sep 2009
    Yer: İstanbul/Ümraniye
    Yaş: 36
    Mesajlar: 1.607
    Beğendiği Mesajlar: 957
    467 Mesajına 797 beğeni yapıldı.

    Standart

    en güzel çan,gerisi yalan.
    Yaşlanmış Notalar

    Keşke hiç soru gelmese ama,hadi siz yine sorun kıramıyorum
    http://www.facebook.com/profile.php?id=1523118606

  11. Altay Dağlı adlı üyemizin mesajını beğenen kullanıcılarımız:

    Burak Berker (13.02.11)

  12. #10
    Gitar Dersi Video
    Durumu: Judas çevrimdışı
    Üyelik tarihi: May 2009
    Yer: Ankara
    Mesajlar: 1.147
    Beğendiği Mesajlar: 220
    258 Mesajına 382 beğeni yapıldı.

    Standart

    Alıntı Altay Dağlı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    en güzel çan,gerisi yalan.
    Gerisi yalan değil de çan cidden hoş bir çalgı.

Sayfa 1/2 12 SonSon
Gitar Dersi Video
Selim IŞIK ile Gitar dersi videoları, gitar akorları, gitar tabları, gitar kursu ve müzik forumu.
Sosyal Platformlar