TANBUR

Herşeyden önce sazın adı bazı sözlüklerin yazdığı gibi Tambur değildir; Ağzımızdan böyle çıksa bile aslı Sümerce 'Pantur'dan bozulma 'Tunbur' oldugu için N ile yazılma zarureti vardır. Esasen bu zarafette bir sazın -yeğeni Ud için de söz konusu oldugu gibi..

Türklerin elinden çıkmış olması tabii dir zira Türkler dışında hiçbir müzik kültüründe böyle bir saz yoktur. Sapı üzerinde Türk musikisinin gerektirdiği aralık düzenine göre bir oktavda 36 olmak üzere iki oktav genişliğinde katgut perde bağları vardır.Tanburdaki perde sayısı sabit değildir. Luthier' lerin (enstruman yapımcıları) sabit bir perde şablonları bulunsa da bu şablonlar icra sırasında tanburiler için yeterli olmamaktadir. Bu nedenle tanburiler kendileri gerekli gördükleri yerlere perde bağlamakta veya bağlatmaktadırlar. Elimizde perde sayısına ilişkin değişik bilgiler bulunmaktadır. Bunlar 48 perdeliden 80 perdeliye kadar değişiklik göstermektedir. Ancak pratikte her tanburda 52-58 adet perde bulunmaktadır. Bu sayıyı bazı icracılar kendi icra ve tavırları gereğince arttırıp eksiltmektedirler.

...Tanburun ses sahasi iki oktav ve bir besli' dir. Ama bazi icracıların en üstteki 0.60 mm.'lik kalın sarı teli kaba yegah'a hatta kaba cargah'a çektikleri ve bu teli de icraları sırasında (ama sadece yaptıkları nağmeleri süslemek amacıyla) kullandıkları düşünülürse üç oktavlık bir saha elde edilir. Son devrin en önemli tanbur sanatçısı Üstad Necdet YAŞAR'dır. Diger önemli tanbur sanatçilarimiz Sadun Aksüt Yilmaz Pakalinlar M.Salim Tokaç Selçuk Sipahioğlu Abdi Coşkun Tevfik Soyata'dır.

Alıntıdır