İşe en başından başlıyacağım.
Bildiklerimin hepsinden şüphe ediyorum.
Duyularımın sağladığı bilgiler şüpheli ve aldatıcıdır.
Çevremdeki kişilerin de etkisinde kalmış olmalıyım.
Sabit fikirler,toplumun değerleri ,gelenekleri ve bunun gibi herşeyi de ayırıyorum.
Herşeyin varlığını yok sayıyorum.Var olup olmadıklarını şimdilik merak etmiyorum.
Hatta kendim bile yokmuş gibi davranmalıyım.
*** *** *** *** *** *** *** ***
Şimdi işe başlıyorum.
Etrafımda çeşitli biçim ve renklerde pekçok nesne var.
Ben bunları nasıl ve ne şekilde görüyorsam,onlar da öyle mi olmalı?
Örneğin şu tek avucuma sığacak kadar hacimli kırmızı bir elma görüyorum.
O,gerçekten mevcut mu ? Mevcutsa o boyutta ve o renkte mi?
Ben nesneleri duyu organlarım aracılığı ile tanıyorum.
Onlara dokunuyorum,kendilerini görüyorum,tadına bakıyorum.
Seslerini işitip bazısının kokusunu alıyorum.
Böylece onlar hakkında bilgi sahibi oluyorum.
Ama bu bilgiler doğru mu?
*** *** *** *** *** *** *** ***
Nitekim duyularımın beni sık sık yanılttığını bilirim.
Bazen halının üzerinde bir kalem görürüm,sonra anlarım ki o,halının deseniymiş.
Bunun gibi bir sesi başka bir şeyin sesi sanırım.
Demek ki duyulara güven duymamalıyım.
Duyularım beni yanılttığına göre belki de onların bana kaynaklık ettiği nesneler de yanıltıcıdır.
Belki de gördüğüm veya gördüğümü sandığım herşey bir hayaldir.
Belki de onların hepsi benim kuruntumdur.
*** *** *** *** *** *** *** ***
Eşyalar öyle de insanlar nasıl?
Ben herkesi kendim gibi düşünen,gören ve duyan birileri olduğunu kabul etmişim.
Ama ya onlar öyle değilse.
Sık sık rüya görürüm.Düşlerimde bir şeyler yapar,bir yerlere giderim.
Uyandığım zaman bunların hiçbirini de yapmamış olduğumu anlarım.
Sakın bütün yaşantım bir rüya olmasın?
Etrafımdaki eşyalar ve insanlar gibi kendi varlığım bile şüpheli.
O zaman geriye ne kaldı?
*** *** *** *** *** *** *** ***
İlk anda geriye hiçbir şey kalmamış gibi görünüyor.
Ama galiba bir şey var.
Bu öyle bir şey ki artık ondan şüphe edemem.
Bu şey, benim için kesin diyeceğim bir bilgidir.
İlginç olan durum,bu kesin bilgim benim kendi şüphemden oluştu.
Şüphe ettiğim zaman boyunca ,kendisinden şüphe edemeyeceğim şey nedir?
Elbette bu,şüphe etmekte olmamdır.
Peki şüphe etmek nedir?
*** *** *** *** *** *** *** ***
Hiç tartışmasız söyleyebilirim: Düşünmektir.
Yani şüphe etmek düşünmek demektir.
O zaman düşünme eyleminden şüphe edemem.
Böylece düşüncemin varlığını kesinlikle kabul etmeliyim.
Düşündüğüme göre o düşünceyi gerçekleştiren bir şey olmalı.
O şey,benim yani bizzat kendimim.
Düşündüğüme göre varlığımın olmaması olanak dışıdır.
O halde sonuç tartışılmaz şekilde ortadadır:
Düşünüyorum,öyleyse varım.
DESCARTES
Biliyorum konu başlığıyla hiç uyumlu olmadı ama Felsefe altına giren konuları burada paylaşacağım Felsefe konu başlığımız olmadığı için bu başlık altında paylaştığım felsefe konularını hoş görün lütfen