TESADÜFÜN ANLATMAK KADARI
gecenin içimi erittiği bir an.
düşün ki,
kulağımda son fırtına.
yapraklar,
göz önünde bir militan.
tesadüf bu ya,rüzgar çırpındı.
martının gözlerinde hüsran.
tutturduda gece,
iki adımda bir gölgem diye.
sabaha dört var,
bir o kadarda deşifre.
taşların ışık alan yerinde,
sabaha kadar suçluyum.
tesadüf değil bu,
bir adımda gölgem;
tutuksuzum.
delilikya,
sabaha kadar rüya biriktirmek var.
bakarsın sessizlik bozulur.
dudağımda kıpırdamaz senfoni.
bakarsında,
göz ihanet eder.
tesadüf mü bu?
tıpkı rüya gibi!
tadım tuzum kalmıyor.
yastığım küskün ve çaresiz.
yirmi dört sahnelik bir oyundayım,
tek kişilik ve ezbersiz.
tesadüfünde bu kadarı,
yastayım hiç bedelsiz.
cisimler uzaklaşıyor,
sandalsız.
limanlar yaklaşıyor,
sis boyu ardındayım hayatın,
bir kendime feryadım,
denizlerde yüzüm tuzsuz.
tesadüf nedir ki?
çay,bardağımda,
yudumsuz...