şimdi başladığım yerdeyim.
bulunduğum yer,yeniden başlamaya uzak.
hayat yeniden başlamaya imkan vermiyor.
heryerde bir tuzak,hayallerim ırak.
beni kendime bırak hayat,
seveyim kendimi,özledim yaşamayı öğrenmeyi.
denizler artık batak.
ormanlar çöle yakın bir yerde.
dünya her zaman bir fay hattı üzerinde.
şiddeti acı getirir,beklentisi telaş.
esintisi yeter gönlümde yıkıma...
gözlerimde bir umut!
önümde siyah bir bulut.
karamsarlığını saklıyor,
özgürlüğümü kısıtlıyor.
kararlı bir dünya,acılardan ödün vermiyor.
kızgınlığını sonraya saklıyor.
dünya cehennemden farksız.
hangi günahın bedelini ödüyor insanlık?
bu dünyada acım çekip,sevap kazanan insanlar anlamsız!
bu dünyada acı çektim yeterince.
cehennem ateşi yakmaz tenimi!
ama biri bırakmıyor elimi!
ruhum cehennemde,burda bırakmışım kendimi!
bu ikilime zincirledim ellerimi.
durupta bir kenardan izleme şerefini...
yolculuk bir yerden bir yere doğru!
anlamsız yaşamanın haksız gururu!
her yönümle farklıyım,
her yanım batı,bir yönüm doğu!!!
şimdi kaldığım yerdeyim.
kaldığım yerden geriye dönüş yok!
sözlerimin sınırı yok.
benliğime geçiş hakkı yok!
hayallerim uzakta,
ben burda,
bir köprü yok arada.
duvarda asılı bir resmim bana gülümsüyor,
eskiyi anımsatıyor.
şimdiki halimle çelişiyor.
geçmişe ait bir şeyler anlatıyor.
içinde bir sır saklıyor.
uzansam tutarım deyipte vazgeçiyorum bugünlerde.
yorulmuş ellerim bu genç yaşımda.
uçacakken yine yere düşer,
kanatlarım olsaydı eğer,
süzülürdüm o zaman yaşamaya değer.
elimde kalemi tutamıyorum.
havanın ilginç döngüsünden kaynaklanıyor biliyorum.
gökyüzü sıcak,
ellerim soğuk,
başka bir dünya;
içimde bir yerler yanıyor,
ruhum acıyor,
bedenim buz dağlarından soğuk...
ruhum sıcağa alışıyor,
dayanıyor,
çırpınıyor,
yavaş yavaş eriyor,
benliğimi geri istiyor!
soğuğa hasret kalmış,
çölde hayallere dalmış,
durupta bir yerlerde saklanmış,
ateşe boyanmış,
kendini kandırıyor...
Yazdığım ilk şiirim. yıl 2003