Close
Giriş Bilgileriniz

1 sonuçtan 1 ile 1 arası

Konu: Müzik İşi Özgürlük İşi

  1. #1
    Gitar Dersi Video
    Durumu: ZeYN çevrimdışı
    Üyelik tarihi: Jan 2009
    Yer: İstanbul - Kadıköy
    Yaş: 32
    Mesajlar: 749
    Beğendiği Mesajlar: 155
    294 Mesajına 1.011 beğeni yapıldı.

    Standart Müzik İşi Özgürlük İşi

    Bu işe yıllarını vermiş pek çok sektör insanı da dahil olmak üzere hiç kimse şu günlerde çıkacak hangi albümün ya da hangi şarkının dinleyiciyi mıknatıs gibi çekeceğini önceden bilmez. Bir bakarsınız kimse tarafından fark edilmeyen bir proje bir anda almış başını gitmiş. Ya da tam aksine büyük bütçeler harcanarak yapılmış, çok güvenilen ve daha önce binlerce kopya satmış bir sanatçının albümü dinleyiciden beklene ilgiyi görmüyor olabilir.

    Pek çok iş alanında olduğu gibi müzik sektöründe de yeni akımlar ya da son dönemlerde moda olan artistler çıkar. Ancak zaman zaman tüm bu eğilimleri bir kenara atan bir şarkının, bir anda büyük bir çıkış yakalaması gibi durumlar da yaşanır. Bunun en önemli sebebi dinleyicinin temeldeki algısının, ticaretle örtüşmeyen çok insani bir noktaya dayanmasıdır. Duygulara. Çünkü ticari yöntemler ‘bir yere kadar’dır. Müzikte asıl olan duygulardır.

    Neden müzik dinleriz ki ? Hepimiz duygularla yaşıyoruz, duygularımız her ânımızda var. Kimimiz daha açık ve net ifade ederken kimimiz derinlere gizler duygularını. Her iki grup insan için de müzik önemli bir aracıdır. Müzik ihtiyacımız olduğunda, şifalı eliyle dertleri yumuşakça okşar ya da zaten yükselmiş coşkumuzu enerjisiyle katmerlendirir. Bazen öfke, kırgınlık, isyan bazen umut, hoşgörü, tevekkül… Şarkılarda pek çok farklı duyguyu yakalarız.

    Bazılarımız için bu kadar çok duyguyu bir arada yakalayabildiğimiz tek kaynaktır belki de müzik. Yeni bir albümü dinlerken öncelikle ortak olma duygusuyla geçeriz bir sonraki parçaya. Bakalım benim ‘hislerime tercüman olan’ bir melodi, bir söz var mı diye heyecanla dinleriz. Eğer varsa dinleyici, o şarkıyla bir bağ kurar, o bağ ne kadar güçlüyse, dinleyici ile o artist arasındaki bağ da o kadar kalıcı olur.

    Peki hangi duygusuna göre seçer insanlar müziği? Aslında tamamen ‘o an’ ki duygularına göre..Bu yüzden de yıllar öncesinde hiç fark edilmeyen bir grup bir bakarsınız birden eski bir şarkısıyla yeniden gündeme geliverir. Hem de bu kez çok daha fazla insanı etrafına toparlayarak. Hatta toplumları etkileyen kitlesel durumlara ve duygulara bağlı olarak da yükseliverir bazı şarkılar. O dönem çok sayıda insan aynı duyguyu paylaştığı ve o şarkı da bu duyguyu tam kalbinden vurduğu için.

    Gerek ülkemizde gerek yurtdışında pek çok örnekleri olan bu durumları daha iyi özümsemek için grupların ve sanatçıların kronolojik biyografilerini okuma yeterli olacaktır.

    Eeeeee.. Yani ?

    Bütün bunlar tek bir yere işaret eder. Duyguların temel kaynağına. Müziğin ruhuna. Ruhunuzdan bir parçayı, güzel bir melodi ve şahane kelimelerle bir araya getirdiğinizde gerçek müziğinizi yakalarsınız. Ruhundan kopup gelen müziği sakınmadan paylaşabilmiş ve böylece kendi müziğini yakalamış pek çok büyük müzisyenin, dünyadan göçtüğü halde, hala yaşıyormuş kadar aramızda olması, ruhun ölümsüzlüğü ve varlığını içine girdiği müzikle sürdürebilmesindendir. Ve böylesine bir ruh ancak sınırsız bir özgürlük duygusuyla beslenir.

    Bu yüzden yaratımda özgürlüğü, orjinalliği elden bırakmamak için ne gerekiyorsa yapın. Zihninizi, kalbinizi, ruhunuzu ilham perilerinin size muhteşem melodiler ve sözler taşıyabileceği anlar için hazırlayın. Bunun için öncelikle sizin kendinizi keşfetmeye ihtiyacınız olacak. Bol bol deneyin. Birkaç şarkı yazıp hemen işe dalmaya çalışmak yerine bu kaynağın derinliklerine uzun ve keyifli bir yolculuk hedefleyin. Yalnız kalacağınız ve kendinizi bu özgür yaratım frekansına akort edeceğiniz anlarınızın kıymetini bilin. İşin içine girdikçe yalnız kalmak ve bu zamanı ayırmakta zorlanabilirsiniz.

    Duygularınızdan ve onları şarkılarınızla ifade etme üslubunuzdan ödün vermeyin, gerçek anlamda samimi, sahici olun. Hissettiğiniz şeyleri dürüstçe, kim ne der diye düşünmeden, satar mı satmaz mı diye kaygılanmadan yazarsanız doğal halinizle sizi seven ve kabul eden bir dinleyiciyle buluşursunuz. Bu kişilerin sayısı başlangıçta az ya da çok olabilir. Sektör sizi sevip sahiplenebileceği gibi yerden yere de vurabilir. Önemi yok. Önemli olan o ilk dinleyici ile aranızda kurulan sahici, gerçek bağdır. O bağı bir kez sağlam bir paylaşım üzerinden kurdunuz mu kolay kolay kopmaz. Bu da kendin olmanın ve kalıcılığın temelidir.

    Müziğinizle ilgili pek çok kişinin fikrini almaya çalışmak yerine önce kendiniz ‘tamam budur’ diyene kadar deneyin. İçinizde en ufak bir mide ağrısı kalmayana kadar… Daha sonra teknik konularda fikrine ihtiyaç duyacağınız insanlara ulaşacaksınız. Ancak o zamana kadar yapılacak tek şey, kendi müziğinizi keşfetme gemisiyle uzun bir seyr-ü sefer. İşte bunun bir kitabı, tekniği, tarifi yok. Ama bilin ki özgür ruhunuzun okyanuslarında bir ıssız adada, yalnız başınıza, onu yakaladığınız gün, ‘evet işte bu’ diyeceksiniz.‘İşte bu benim müziğim’.

    Kaynak: Taktik Online (Sedef Erken)

  2. ZeYN adlı üyemizin mesajını beğenen kullanıcılarımız:

    murusoft (24.03.11)

Gitar Dersi Video
Selim IŞIK ile Gitar dersi videoları, gitar akorları, gitar tabları, gitar kursu ve müzik forumu.
Sosyal Platformlar