The Silent Enigma
In dreamland grandeur
I held mesmerised peace
Innocence breathed again

A mind's escape
Leave walls of tears behind
Ethereal vision haunting still...
The solitude left me blind

Beneath an open sky
Sibilant cries of youth dying
Enslave me with grief

A moonlit era, oblivion's twilight kiss
Wishes in lament
Happiness in a broken vision

Utopia still unborn...

Tormented echoes of a fallen eden
I longed for her beauty
Yet from dust, she returned
The dream, an enigma... silent

Rüya ülkesinin görkeminde
Büyüleyici huzura sahip oluyorum
Masumiyet... tekrar nefes alıyor

Bir düşünsel kaçış
Ardında bırak göz yaşı duvarlarını
Dünya dışı hayaller görünüyor hâla
Yalnızlık beni kör bıraktı

Açık bir gökyüzünün altında
Ölen gençlerin çığlıkları.
Acıyla köleleştir beni

Mehtaplı bir dönem,
Unutulmanın alacakaranlıktaki öpücüğü
Bir ağıt diliyor
Mutluluk...yarım kalmış bir hayal

Ütopya hala doğmadı.

Yıkılmış bir cennetin sancılı yankıları
Çok özlüyorum onun güzelliğini
En başından beri
O ise hayallerimde çözümsüz bir bilmeceye dönüştü...
Sessizce